Photoshop Ismine Kavusuyor

   Photoshop İsmine Kavuşuyor

Thomas yazılımına isim bulmak konusunda sıkıntı çekiyordu çünkü bulduğu her isim daha önce alınmış oluyordu. Bu sıkıntısından bahsettiği bir arkadaşı ona Photoshop ismini önerdi ve yazılımın bundan sonra dünyaya damgasını vuracak olan ismi keşfedilmiş oldu.

Silikon Vadisi'ndeki birçok firma Thomas'ın teklifine ılımlı bakmıyordu. Örneğin SuperMac firmasının geri çevirme sebebi, Photoshop'u, o dönemde popüler olan yazılımları PixelPaint'le bütünleştiremeyecekle rini düşünmeleriydi. Aldus firması, kendi bünyesinde zaten benzeri bir uygulama ürettiğini belirtti. Adobe yazılıma ilgi gösterdi, ancak hemen cevap vermemişti. Sonunda Thomas Ann Arbor'a dönüp yazılım üzerinde bir süre daha çalışmaya karar verdi. Bu sırada John yazılımın tanıtım demolarını firmalara göstermeye devam ediyor, Thomas'tan sıklıkla yeni özellikler eklemesini istiyordu. Hatta programın nasıl kullanılabileceğini anlatan küçük bir kitapçık bile hazırladı.

Sonunda Silikon Vadisi'nde Barneyscan isimli bir firma kısa vadeli bir teklifle geldi. Buna göre Barneyscan, slayt tarayıcıları ile birlikte yazılımı ücretsiz olarak Barneyscan XP ismiyle dağıtacaktı. Photoshop sürüm 0.87'nin yaklaşık 200 adet kopyası Barneyscan tarayıcılarla dağıtıldı.

John, Apple'a da Photoshop'u tanıtmaya gitti ve yazılım çok ilgi gördü. Mühendisler yazılıma hayran kaldıklarını belirttiler ve John'a birkaç kopya bırakmasını rica ettiler.

Eylül 1988, Knoll kardeşlerin şansının döndüğü aydı. John, Adobe firmasının tasarım ekibine bir demo sunumu gerçekleştirdi ve firma yetkilileri üründen fazlasıyla memnun kaldılar. Özellikle Adobe'nin art direktörü Russell Brown Photoshop'tan oldukça etkilendi. O sıralar Adobe'nin, Letraset firmasıyla ColorStudio isimli yazılımı geliştirme konusunda anlaşması vardı ancak daha sonra Photoshop'un daha çok ümit vaat ettiği kanısı ağır bastı ve Adobe, kısa süre içerisinde Photoshop'un dağıtımı konusunda Knoll kardeşlerle bir lisans sözleşmesi imzaladı. 1990 yılının Şubat ayında, 10 aylık bir geliştirilme sürecinin ardından Photoshop 1.0 nihayet piyasaya sürüldü.

Anlaşmadaki en önemli nokta, anlaşmanın dağıtım lisansı üzerine olmasıydı. Adobe uzun yıllar yazılımı satın almayarak sadece dağıttı. Daha sonra Photoshop başarılı biçimde kendini göstermeye başlayınca Adobe yazılımı satın aldı ve ismini değiştirmedi. Thomas, Ann Arbor'da yazılımı geliştirmeye devam ederken John da California'da plug-in'ler yazıyordu. Plug-in'lerin de oldukça ilginç bir öyküsü var: Kimi Adobe yetkilileri John'un yazdığı plug-in'lerin ciddi bir yazılımın ayrı bir özelliği olarak lanse edilmesinin yakışık almayacağını, bunların yutturmaca gibi görüneceğini iddia ettiler. Bu yüzden John, yaptığı işleri Photoshop'a "sinsice" sokabileceği bir yol bulmak zorunda kaldı. Zaman içinde bunlar Photoshop'un en güçlü araçları haline geldiler.

Photoshop'un ilk sürümlerinde birçok hata vardı, hatta birçok kullanıcı 1.0.7 sürümünden sonra Photoshop kullanmaktan vazgeçti. Yine de Photoshop'un yakaladığı başarı takdire değerdi ve o zamanlar en büyük rakibi olan ColorStudio yazılımından kolay kullanımı ve verimli program koduyla öne çıkıyordu. ColorStudio'nun Photoshop'ta olmayan pek çok özelliği vardı ancak pazarlama konusunda en önemli dezavantajı Letraset'in yazılımı "özel kullanıcılar için özel bir uygulama" olarak konumlandırmış olmasıydı. Bunun tersine Photoshop, Macintosh'u olan herkesin kullanabileceği bir yazılım olarak lanse ediliyordu. Photoshop'un bir şansı da, masaüstü yayıncılığın yeni yeni alevlenmeye başladığı döneme denk gelmesiydi. Adobe'nin gizli silahı Russell Brown, birçok mecrada Photoshop'u anlatıyor, demolarını sunuyor, "Photoshop diye sıkı bir yazılım var, duydunuz mu?" cümlelerinin kulaktan kulağa yayılmasına önayak oluyordu. Artık Photoshop bir dünya standardı haline gelmeye başlamıştı.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol